Atopik Dermatit ve Beslenme

Atopik dermatit çocukluk çağında en sık görülen deri hastalıklarından biridir. Tüm dünyada yaklaşık %10-20 oranında görülmekte ve sıklıkla yaşamın ilk yılındadır. Çoğu ilk 5 yaşından önce dir (%90). Ciltte özellikle yüz, baş, boyun ve eklemlerin dış yüzünde görülen kuruluk, hassasiyet ve kızarıklık ile kendini gösterir. Tekrarlama eğilimindedir. Uzayan durumlarda ciltte kalınlaşma ve kronik enfeksiyonlara yol açabilir. Görülme yerinden bağımsız en sık belirtisi kaşıntı olup, uyku bozukluğu, ciltte kanamalara, huzursuzluğa yol açabilmektedir. Hatta kaşıma ciddi cilt enfeksiyonlara yol açabilir.

Peki Kimlerde En Sık Görülür? Neye Bağlıdır?

  • En önemli risk faktörü aile öyküsüdür. Ebeveynlerden biri veya ikisinde astım ya da saman nezlesi görülmesi ile riski artmaktadır.Bu da genetik yatkınlığın rol oynadığını göstermektedir.
  • Gelişmiş ülke veya şehirde yaşamak ve özellikle soğuk iklim olan bölgelerde risk artmaktadır.
  • Kadınlarda erkeklere göre risk fazladır.
  • Geç yaşta çocuk doğuran annelerin çocuklarında risk fazladır.

Beslenmenin ve Gıdaların Atopik Dermatit ile İlgisi Nedir? Bazı Besinler Atopik Dermatite Yol Açar Mı?

Gıdalar atopik dermatite yol açmaz. Ama bazı çalışmalar gösteriyor ki besin alerjileri var olan atopik dermatiti daha da ağırlaştırabilir. Atopik dermatiti olan çocukların sıklıkla bazı gıdalara da alerjileri olabilmektedir. Bu besinlerden süt, yoğurt, peynir, ceviz, fındık ve kabuklu deniz ürünleri en sık görülenlerdir.

Yapılan bazı çalışmalarda atopik dermatitli hastalarda düşük vitamin D düzeyleri görülmüş. D vitamini bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Dermatitli hastalarda bağışıklık sistemi ve cilt bariyeri düzgün çalışmamaktadır. Ayrıca düşük vitamin D düzeyi ile daha şiddetli dermatit şikayetleri görülmektedir.

Tedavi ve Önlem Nasıl Olmaktadır?

Atopik dermatitin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak alınacak önlemler ve etkeni ortadan kaldırmak ile hastalığı kontrol altına alabiliriz.

1. Atopik dermatitin daha da kötüye gitmesi önlenmelidir.

Besin alerjisi ve buna bağlı şikayetleri artan bir atopik dermatitden şüpheleniyorsak tanı koymak için yapılacak cilt testleri ve kan testleri yeterli olmayacaktır. En önemli yaklaşım etkeni ortadan kaldırmaktır. Etken kalkınca şikayetlerde dramatik olarak düzeliyor ise o besine karşı alerji var diyebiliriz. Tabii emin olmadığınız besini diyetten çıkarmak doğru bir yaklaşım değildir özellikle büyüme çağındaki bir çocukta. Eğer bir inek sütü alerjisinden bahsediyor isek alerjiden emin olduğumuzda besini diyetten uzaklaştırırken mutlaka çocuğun kalsiyum desteğini sağlamalıyız. Bu durumda beslenme yetersizliği oluşmaması için çocuklar mutlaka yakından izlenmelidir. Bu tür çocuklarda destek vitamin D verilmelidir. Hatta hamile kadınlara D vitamini desteği vermek ile çocukluk çağında bu tür cilt problemleri de engellenebilir.

2. Cildi sakinleştirmek, ağrıyı ve kaşıntıyı engellemek

3. Duygusal stresi azaltmak

4. Enfeksiyonları engellemek

5. Cildin kalınlaşmasını engellemek

Tedavi planında mutlaka medikal tedavi, alerjik besinin diyetten çıkarılması, cilt bakımı ve hayat biçimi değişikleri olmalıdır. Özellikle diyet, cilt bakımı ve hayat biçim değişiklikleri ile alevlenmelerde önlenebilir. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki erken yaşta ortaya çıkan atopik dermatitlerin zamanla azalma gösterdiği hatta tamamen geçebilmektedir.

Uzm. Dr. F. Başak NAMDAR ÇELİKKAN

Uzm. Dr. F. Başak NAMDAR ÇELİKKAN, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi.